Kozmetik Dermatoloji

1. BOTOKS UYGULAMASI

Botoks, kırışıklıkları azaltmak ve cilde daha genç bir görünüm kazandırmak için kullanılan popüler bir estetik uygulamadır. Botulinum toksin adı verilen doğal bir proteinden elde edilen bu madde, uygulandığı bölgede kasların geçici olarak gevşemesini sağlar. Özellikle alın, kaş arası ve göz çevresindeki mimik çizgilerinde etkili sonuçlar verir. İşlem genellikle 10-15 dakika sürer ve etkisi birkaç gün içinde ortaya çıkar. Botoks uygulaması uzman bir hekim tarafından yapıldığında güvenli ve doğal bir sonuç sunar. Etkisi 4-6 ay kadar sürebilir ve ihtiyaç halinde tekrarlanabilir.

Botoks Nedir ve Nasıl Uygulanır?

Botoks, botulinum toksin adı verilen doğal bir proteinden elde edilen bir estetik uygulamadır. Genellikle yüzdeki ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak amacıyla kullanılır. En sık tercih edilen uygulama bölgeleri alın, kaş arası (yani çatık kaş çizgileri) ve göz çevresindeki kaz ayağı çizgileridir. Botoks, ilgili kasların geçici olarak gevşemesini sağlayarak cildin daha pürüzsüz ve dinlenmiş görünmesine yardımcı olur.

İşlem Nasıl Yapılır?

Botoks uygulaması oldukça pratik ve hızlı bir işlemdir. İşlem öncesinde cilt temizlenir ve gerekirse anestezik krem uygulanır. Daha sonra ince uçlu iğnelerle belirlenen noktalara botoks enjekte edilir. Uygulama genellikle 10-15 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır ve sonrasında hemen günlük hayata dönülebilir.

Sonuçlar ve Etkisi Ne Kadar Sürer?

Botoksun etkisi genellikle uygulamadan 3-7 gün sonra ortaya çıkar. Yüzde daha dinç, canlı ve genç bir görünüm sağlar. Etkisi bireysel farklılık göstermekle birlikte ortalama 4-6 ay sürer. Etki azalmaya başladığında uygulama tekrarlanabilir.

Güvenli midir?

Botoks uygulaması uzman ve deneyimli hekimler tarafından yapıldığında son derece güvenlidir. Doğru teknikle yapıldığında yüz ifadesini kaybetmeden doğal sonuçlar elde etmek mümkündür. Ancak hamileler, emziren anneler ve bazı nörolojik rahatsızlıkları olan kişiler için uygun olmayabilir. Bu nedenle işlem öncesinde doktorla detaylı bir değerlendirme yapılması önemlidir.

2. DOLGU UYGULAMASI

Dolgu uygulaması, yüzdeki hacim kayıplarını gidermek, kırışıklıkları azaltmak ve daha dolgun bir görünüm sağlamak için yapılan estetik bir işlemdir. En sık dudak, yanak, çene hattı ve nazolabial bölge (burun kenarından ağız köşesine uzanan çizgiler) gibi bölgelere uygulanır. Genellikle hyaluronik asit içerikli dolgu maddeleri kullanılır, bu madde vücudumuzda doğal olarak bulunduğu için güvenlidir. İşlem genellikle 15-30 dakika sürer. Sonuçlar anında görülür ve etkisi 6 ay ile 18 ay arasında değişebilir. Dolgu uygulaması sayesinde yüz hatları daha belirgin ve dengeli bir görünüme kavuşur.

Dolgu Uygulaması Nedir ve Nasıl Yapılır

Dolgu uygulaması, yüz bölgesinde hacim kayıplarını gidermek, kırışıklıkları azaltmak ve daha genç bir görünüm elde etmek amacıyla yapılan estetik bir işlemdir. Yaşlanma süreciyle birlikte ciltteki elastikiyet ve hacim kaybı artabilir. Bu durum yüz hatlarında sarkmalara, kırışıklıklara ve belirgin çizgilere neden olur. Dolgu uygulaması, bu tür değişiklikleri düzeltmek için ideal bir seçenektir.

Hangi Bölgelere Dolgu Yapılabilir?
Dolgu uygulaması, yüzde birçok farklı bölgeye yapılabilir:

  • Dudaklar: Daha dolgun ve şekilli dudaklar elde etmek için
  • Elmacık Kemikleri: Daha belirgin ve genç bir görünüm sağlamak amacıyla
  • Nazolabial Çizgiler: Burun kenarından ağız köşesine uzanan çizgileri yumuşatmak için
  • Marionette Çizgileri: Ağız kenarından çene hattına uzanan çizgileri azaltmak için
  • Çene Hattı ve Jawline: Daha belirgin ve simetrik bir çene hattı oluşturmak için
  • Göz Altı: Çökükgörünümünü azaltmak amacıyla


Dolgu Maddeleri Nelerdir?

En sık kullanılan dolgu maddesi hyaluronik asit içeriklidir. Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan bir madde olduğu için ciltle uyumludur ve güvenli sonuçlar verir. Bunun dışında kalsiyum hidroksiapatit ve polilaktik asit içeren dolgu maddeleri de bazı durumlarda tercih edilebilir.

İşlem Nasıl Yapılır?
Dolgu uygulaması öncesinde uygulama yapılacak bölge temizlenir ve gerekirse anestezik krem uygulanır. İşlem sırasında ince uçlu iğneler veya kanüller yardımıyla dolgu maddesi cilde enjekte edilir. İşlem genellikle 15-30 dakika sürer ve hemen ardından günlük hayata dönülebilir.

Sonuçlar Ne Zaman Görülür ve Etkisi Ne Kadar Sürer?

Dolgu uygulamasının sonuçları genellikle hemen görülür. Ancak uygulamayı takip eden birkaç gün içinde dolgu maddesi yerleşerek daha net sonuçlar ortaya çıkar. Dolgunun etkisi kullanılan malzemeye ve kişisel faktörlere bağlı olarak 6 ay ile 18 ay arasında sürebilir.

Güvenli midir ve Yan Etkileri Var mı?

Dolgu uygulamaları uzman ellerde yapıldığında son derece güvenlidir. İşlem sonrası hafif kızarıklık, şişlik ve hassasiyet oluşabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç gün içinde geçer. Hamileler, emziren anneler ve belirli sağlık sorunları olan kişiler için uygun olmayabilir. Bu nedenle işlem öncesinde mutlaka uzman hekim değerlendirmesi yapılmalıdır.

3. PRP (PLATELET RİCH PLASMA) UYGULAMASI

PRP uygulaması, cilt yenileme ve saç dökülmesi tedavilerinde sıkça kullanılan doğal bir tedavi yöntemidir. İşlem sırasında kişinin kendi kanı alınarak özel bir işlemden geçirilir ve trombositlerden zengin plazma (PRP) elde edilir. Bu plazma, cilde veya saçlı deriye enjekte edilir. PRP’nin içeriğindeki büyüme faktörleri hücre yenilenmesini destekler, cildin daha parlak ve genç görünmesini sağlar. Saç dökülmesi tedavisinde ise saç köklerini güçlendirerek saçların daha sağlıklı uzamasına yardımcı olur. İşlem genellikle 30-45 dakika sürer ve etkisi birkaç hafta içinde ortaya çıkar. Doğal, güvenli ve yan etkisi düşük bir yöntem olmasıyla dikkat çeker.

PRP (Platelet Rich Plasma) Uygulaması Nedir ve Nasıl Yapılır?

PRP, kişinin kendi kanından elde edilen trombosit açısından zengin plazmanın cilt altına enjekte edilmesi işlemidir. Trombositler, vücutta iyileşme ve doku yenilenmesi süreçlerini hızlandıran büyüme faktörleri içerir. Bu özellikleri nedeniyle, PRP uygulaması cilt yenileme, kırışıklık tedavisi ve saç dökülmesi gibi birçok estetik amaçla kullanılmaktadır.

PRP Uygulamasının Yöntemi:

PRP uygulaması, oldukça basit ve güvenli bir işlemdir. İlk olarak, kişiden bir miktar kan alınır ve bu kan özel bir santrifüj cihazında işlenerek trombositlerden zengin plazma ayrılır. Elde edilen PRP, cilt altına veya saçlı deriye enjekte edilir. Uygulama sırasında anestezik krem kullanılarak hastanın rahatlığı sağlanır. İşlem genellikle 30-45 dakika sürer ve kişi aynı gün günlük aktivitelerine dönebilir.

PRP’nin Cilt Üzerindeki Etkileri:

PRP, cilt yenilenmesini teşvik eder. İçeriğindeki büyüme faktörleri sayesinde cilt hücrelerinin daha hızlı bir şekilde yenilenmesine yardımcı olur. Bu süreç, cildin daha genç, sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar. Özellikle ince çizgiler, kırışıklıklar ve sarkmalar gibi yaşlanma belirtilerini hafifletmede oldukça etkilidir. PRP uygulaması, aynı zamanda ciltteki leke ve izlerin iyileşmesine de yardımcı olabilir.

Saç Dökülmesi Tedavisinde PRP:

PRP’nin saç dökülmesinde de etkili olduğu kanıtlanmıştır. Saçlı deriye enjekte edilen PRP, saç köklerini besler ve güçlendirir. Bu da saçların daha sağlıklı ve güçlü çıkmasını sağlar. Özellikle erken evre saç dökülmesi yaşayan kişilerde olumlu sonuçlar elde edilebilir. Uygulama, saçın daha kalın, hacimli ve canlı olmasına yardımcı olur.

PRP Uygulamasının Sonuçları ve Etkisi:

PRP’nin etkileri genellikle birkaç hafta içinde görülmeye başlar. Ciltteki yenilenme süreci zamanla devam eder ve ilk birkaç uygulamanın ardından daha belirgin sonuçlar elde edilir. Saç dökülmesi tedavisinde ise genellikle birkaç seans gereklidir. PRP uygulamasının etkisi kişiye bağlı olarak 6 ay ile 1 yıl arasında sürebilir.

Yan Etkileri ve Güvenlik:

PRP uygulaması, kişinin kendi kanından elde edilen maddeler kullanıldığı için son derece güvenli bir işlemdir. Yan etkiler oldukça nadirdir ve genellikle hafif şişlik, kızarıklık ya da hassasiyet gibi geçici durumlarla sınırlıdır. İşlem öncesinde ve sonrasında herhangi bir iyileşme süreci gerektirmez.

Kimler İçin Uygundur?

PRP uygulaması, cilt yenileme ve saç dökülmesi tedavisi isteyen hemen herkes için uygundur. Ciltte kırışıklık, sarkma ve leke sorunu yaşayanlar, saç dökülmesi yaşayan kişiler bu uygulamadan fayda görebilir. Ancak ciddi cilt hastalıkları veya kanama bozukluğu olan kişilerin PRP uygulamasından önce mutlaka uzman hekime danışmaları gerekmektedir

4. Polinükleotid (Somon DNA) Uygulaması

Polinükleotid (Somon DNA) uygulaması, özellikle cilt yenileme ve gençleştirme amaçlı kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu uygulama, somon balığının DNA’sından elde edilen polinükleotidlerin cilt altına enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. Somon DNA’sı, cilt hücrelerini besleyip onararak, cildin elastikiyetini artırır, ince çizgileri ve kırışıklıkları hafifletir. Ayrıca cildin daha nemli, canlı ve parlak görünmesini sağlar. Polinükleotid uygulaması, ciltteki yaşlanma belirtilerini gidermede etkili olup, genellikle 30-45 dakika süren, minimal invaziv bir işlem olarak uygulanır. Sonuçlar birkaç hafta içinde görülmeye başlar ve etkisi zamanla artar.

Polinükleotid uygulaması, ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmak ve cilt sağlığını iyileştirmek amacıyla kullanılan modern bir tedavi yöntemidir. Bu tedavinin temel bileşeni, somon balığından elde edilen DNA’dır. Somon DNA’sı, ciltteki hücreleri besleyip uyararak, hücre yenilenmesini hızlandırır ve cildin genç, sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlar. Polinükleotidler, cilt hücrelerinin kendi yenilenme süreçlerini destekleyen güçlü moleküllerdir ve cildin elastikiyetini artırarak, ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü hafifletir.

Polinükleotid Uygulamasının Faydaları:

  • Cilt Yenilenmesi: Somon DNA’sı içeren polinükleotidler, cilt hücrelerini besleyerek cildin yenilenme hızını artırır. Cildin daha sağlıklı, genç ve canlı görünmesini sağlar.
  • İnce Çizgiler ve Kırışıklıkların Azalması: Bu uygulama, ciltteki ince çizgileri ve yüzeysel kırışıklıkları yumuşatmaya yardımcı olur. Cildin elastikiyetini artırarak daha pürüzsüz bir görünüm sunar.
  • Göz etrafındaki ince çizgiler ve morlukları azaltır.
  • Nem Desteği: Polinükleotidler, cildin nem dengesini iyileştirir, cildin daha parlak ve nemli görünmesini sağlar.
  • Cilt Tonu ve Yapısının İyileşmesi: Cilt tonundaki eşitsizlikleri düzeltir, cilt yapısını güçlendirir ve elastikiyetini artırır.
  • Doğal ve Güvenli: Somon DNA’sı doğal bir bileşen olduğu için vücut tarafından kolayca kabul edilir ve genellikle minimal yan etki ile sonuçlanır.

Sonuçlar ve Etkileri:

Polinükleotid uygulamasının etkileri genellikle 2-3 hafta içinde görülmeye başlar. İlk başta cilt daha nemli ve ışıltılı bir hale gelir. Ancak uzun vadede, ciltteki ince çizgilerde belirgin bir azalma, daha genç ve sağlıklı bir görünüm elde edilir. Uygulamanın etkisi, kişinin cilt yapısına göre 6 ay ile 1 yıl arasında sürebilir. Etkiler, seanslar arası süreyle artarak, kalıcı hale gelebilir.

Kimler İçin Uygundur?

Polinükleotid uygulaması, özellikle ciltte yaşlanma belirtileri gösteren, ince çizgiler ve kırışıklıklar yaşayan kişiler için uygundur. Ayrıca cildin nem dengesini kaybetmiş olan ve cilt elastikiyetinin azaldığı durumlarda da etkili olabilir. Ciltte belirgin izler, lekeler ve sarkmalar gibi sorunları olanlar da bu tedaviden fayda görebilir. Hamilelik, emzirme dönemi veya ciddi cilt hastalıkları olan kişiler için önceden doktor kontrolü önerilir.

Yan Etkiler ve Güvenlik:

Polinükleotid uygulaması genellikle güvenli bir tedavi yöntemidir ve kişiye özel herhangi bir alerjik reaksiyon beklenmez. Enjeksiyon sonrası kısa süreli kızarıklık, şişlik veya hassasiyet gibi geçici yan etkiler olabilir. Bu etkiler birkaç saat içinde geçer. Ancak, uygulama öncesinde mutlaka uzman bir dermatolog ile görüşmek önemlidir.

5. LEKE MEZOTERAPİSİ

Leke mezoterapisi, ciltteki leke ve renk düzensizliklerini gidermek için uygulanan etkili bir tedavi yöntemidir. Bu işlemde, cildin alt katmanlarına özel vitaminler, mineraller ve cilt aydınlatıcı maddeler enjekte edilir. Leke mezoterapisi, güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, akne izleri ve diğer cilt lekelerini hedef alarak cilt tonunun daha homojen hale gelmesine yardımcı olur. İşlem, ciltteki pigment üretimini dengeleyerek, leke oluşumunu engellemeye ve var olan lekelerin görünümünü hafifletmeye çalışır. Uygulama sonrası cilt daha canlı, taze ve aydınlık görünür. Mezoterapi genellikle birkaç seans halinde uygulanır ve her seans yaklaşık 15-30 dakika sürer. Yan etkisi genellikle yoktur, ancak işlem sonrası hafif kızarıklık veya hassasiyet olabilir.

Leke mezoterapisi, ciltteki renk düzensizliklerini, pigmentasyon sorunlarını ve lekeleri tedavi etmek için uygulanan bir estetik tedavi yöntemidir. Mezoterapi, cilt altına vitaminler, mineraller, amino asitler ve aydınlatıcı bileşenlerin enjekte edilmesiyle yapılır. Bu bileşenler, cildin yenilenmesini, kan dolaşımının artmasını ve pigment üretiminin düzenlenmesini sağlar. Leke mezoterapisinin amacı, ciltteki fazla pigmentasyonları (lekeleri) hafifletmek, cilt tonunu eşitlemek ve daha pürüzsüz bir görünüm elde etmektir.

Leke Mezoterapisinin Faydaları:

  • Cilt Tonunu Eşitleme: Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, melazma (hamilelik maskesi) ve akne izleri gibi cilt lekelerinin görünümünü azaltarak, daha homojen bir cilt tonu sağlar.
  • Cilt Yenileme: Mezoterapi, cilt altındaki kan dolaşımını artırarak hücre yenilenmesini destekler. Bu sayede cilt daha canlı, taze ve sağlıklı görünür.
  • Pigment Üretimi Düzgünleştirme: Aydınlatıcı bileşenler sayesinde ciltteki aşırı pigment üretimi engellenir ve leke oluşumu önlenir.

Sonuçlar ve Etkisi:

Leke mezoterapisinin etkileri genellikle birkaç seansta ortaya çıkmaya başlar. Uygulama sonrası cilt daha parlak, aydınlık ve genç bir görünüme kavuşur. Leke tedavisinde, özellikle koyu lekelerde, birkaç seans gerekebilir. Her seans arasında genellikle 1-2 hafta ara verilir. Etkiler, cilt tipine ve lekenin derinliğine göre değişiklik gösterebilir, ancak düzenli uygulamalarla kalıcı iyileşmeler sağlanabilir.

Kimler İçin Uygundur?

Leke mezoterapisi, cilt tonunda düzensizlikler ve lekeler yaşayan herkes için uygundur. Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, akne izleri, melazma gibi pigment sorunları olan kişiler, bu tedaviden fayda görebilir. Ayrıca, ciltteki taze lekeleri engellemek ve genel cilt sağlığını iyileştirmek amacıyla da kullanılabilir. 

Yan Etkiler ve Güvenlik:

Mezoterapi uygulaması genellikle güvenli bir yöntemdir, ancak işlem sonrasında hafif kızarıklık, şişlik veya hassasiyet oluşabilir. Bu yan etkiler genellikle 1-2 saat içinde geçer. Nadiren morluklar meydana gelebilir, ancak bu da kısa süreli bir durumdur. Mezoterapi uygulamasından sonra hastalar genellikle günlük aktivitelerine devam edebilirler. Uygulama sonrası ciltte herhangi bir derin yara veya iz kalmaz.

Ne Kadar Süre Etki Gösterir?

Leke mezoterapisinin etkisi, cilt tipine, lekenin türüne ve tedavi sürecine bağlı olarak değişebilir. Genellikle 4-6 seanslık bir tedavi programı önerilir. Ciltteki lekeler ve pigmentasyon sorunları azaldıkça, 3-6 ayda bir tekrarlayan bakım seansları yapılabilir. Bu tedavi, lekelerin tamamen ortadan kalkmasını sağlamasa da görünümünü ciddi şekilde iyileştirir ve yeni leke oluşumunu engeller.

6. GENÇLİK AŞISI

Gençlik Aşısı, estetik tıpta, cildin daha genç, sağlıklı ve pürüzsüz görünmesini sağlamak amacıyla yapılan bir tedavi yöntemidir. Genellikle hyalüronik asit, vitaminler, mineraller ve amino asitler gibi besleyici maddeler içeren enjektabl (iğne ile yapılan) bir tedavidir. Bu uygulama, cildin nem dengesini iyileştirir, elastikiyetini artırır, ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltır, cildin daha canlı ve ışıltılı görünmesini sağlar.

Gençlik Aşısı’nın İçeriği: Gençlik aşısı, özellikle şu bileşenleri içerebilir:

  1. Hyalüronik Asit: Ciltteki nem dengesini artırır, kırışıklıkları ve sarkmaları azaltır.
  2. Vitaminler: A, C, E vitaminleri gibi cilt sağlığını destekleyen antioksidanlar içerir.
  3. Amino Asitler: Kollajen üretimini artırarak cildin daha sıkı ve elastik olmasını sağlar.
  4. Mineraller: Cildi besler ve sağlıklı bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur.
  5. Peptitler: Hücre yenilenmesini teşvik ederek ciltteki yaşlanma etkilerini hafifletir.

Gençlik Aşısının Faydaları:

  • Cilt Yenileme: Cildin gençleşmesini sağlar ve pürüzsüz bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur.
  • Elastikiyet Artışı: Kollajen ve elastin üretimini uyarır, cildi sıkılaştırır.
  • Nem Desteği: Cildin nem seviyesini artırarak kuru ve mat bir görünüme engel olur.
  • Kırışıklık ve İnce Çizgilerin Azalması: Cilt yüzeyinde belirgin kırışıklıkların azalmasına yardımcı olur.
  • Canlılık ve Parlaklık: Cilde ışıltı ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.

Uygulama Yöntemi: Gençlik aşısı, genellikle küçük iğnelerle cilt altına enjekte edilir. Uygulama, cilt altındaki su dengesini artırarak, besin maddelerini cilt hücrelerine iletir. İşlem genellikle 30-45 dakika sürer ve çoğu kişi hemen günlük aktivitelerine devam edebilir.

Sonuçlar ve Etkisi: Gençlik aşısının etkileri genellikle birkaç hafta içinde görülmeye başlar ve birkaç seans sonunda cilt daha genç, pürüzsüz ve parlak bir görünüme kavuşur. Uygulama sonrasında, ciltteki ince çizgilerde belirgin azalma ve cilt tonunda eşitleme sağlanabilir. Sonuçlar kişiye ve cilt tipine bağlı olarak 6 ay ila 1 yıl arasında sürebilir.

Kimler İçin Uygundur? Gençlik aşısı, cildin yaşlanma belirtileri göstermeye başlayan, kırışıklıkları, sarkmaları veya mat bir görünümü olan herkes için uygundur. Genellikle 30’lu yaşların ortalarından itibaren cilt bakımına yönelik bir seçenek olarak tercih edilir.

Gençlik aşısı, cerrahi müdahaleye ihtiyaç duymadan, minimal invaziv bir yöntemle gençleşmek isteyenler için harika bir alternatiftir.

7. FOTONA LAZER UYGULAMASI

Fotona SP Dynamis Cihazı, cilt yenileme, gençleştirme ve estetik tedavilerde kullanılan ileri teknolojiye sahip bir lazer cihazıdır. Hem ndYAG hem de erbiyum lazer teknolojilerini birleştiren bu cihaz, cildin derinlemesine ısıtılmasını sağlayarak kollajen üretimini artırır. Fotona SP Dynamis, kırışıklıkları azaltmak, cilt sarkmalarını gidererek sıkılaştırmak, akne izleri ve lekeler gibi cilt sorunlarını tedavi etmek için kullanılır. Aynı zamanda lazerle cilt gençleştirme ve damar tedavilerinde kullanılabilir. Minimal invaziv olan bu tedavi, genellikle ağrısızdır ve hızlı bir iyileşme süreci sunar.

Fotona SP Dynamis Cihazı, birçok estetik tedavi için kullanılabilen, çok yönlü bir lazer teknolojisidir. İşte bu cihazın kullanıldığı başlıca durumlar:

  • Cilt Gençleştirme ve Yenileme:
      • Kırışıklıklar ve ince çizgilerin tedavisi
      • Cilt sıkılaştırma ve elastikiyetin artırılması
      • Yaşlanma belirtilerinin hafifletilmesi ve cildin gençleştirilmesi
      • Cilt tonunun eşitlenmesi ve pürüzsüzleştirilmesi
  • Akne İzleri ve Lekeler:
      • Akne izlerinin ve sivilce lekelerinin tedavisi
      • Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri ve hiperpigmentasyon gibi cilt lekelerinin giderilmesi
  • Cilt Sıkılaştırma:
      • Vücutta ve yüz bölgesinde sarkmaların, gevşekliğin giderilmesi
      • Kollajen üretimini artırarak cilt elastikiyetinin iyileştirilmesi
  • Damar Tedavisi (Vasküler Tedavi):
      • Varisli damarlar ve kırmızı damarların tedavisi
  • Ciltteki Geniş Gözeneklerin Küçültülmesi:
    • Cilt yüzeyindeki gözeneklerin küçültülmesi ve cildin daha pürüzsüz hale getirilmesi

Fotona SP Dynamis, hem yüz hem de vücutta farklı tedavi alanlarında etkili sonuçlar sağlar. Tedavi sırasında kullanılan lazer ışınları cilt altına nüfuz ederek, ciltteki kollajen üretimini artırır ve gençleşme sağlar. Tedavi genellikle minimal invaziv olup, hızlı iyileşme süresi ile dikkat çeker.

Tıbbi Bölümlerimiz
Online Hizmetler
Sosyal Medya