Alkali beslenme vücudumuzda biriken toksinlerin atılmasını sağlayan bir beslenme türüdür. Günümüzde artan hazır gıdaların vücudumuzdan eksilttiği vitamin ve mineralleri vücudumuza geri kazandırmayı amaçlar. Alkali beslenme, vücuttaki pH dengesini korumaktadır.
Vücuttaki pH dengesi nedir?
PH, “hidrojen potansiyeli”nin kısaltmasıdır. PH, vücudumuzdaki hidrojen iyonlarının ölçümünü yapmak için kullanılan değere verilen isimdir. Sağlıklı bir insan vücudunda pH değerinin 7.3 ile 7.45 arasında olması gerekir. Aksi durumlarda vücutta oluşacak asidik yapı vücutta bakterilerin birikmesine ve kanser, diyabet, obezite, migren, eklem yerlerinde iltihaplanmalar gibi hastalıkların oluşmasına yol açabilir.
Vücuttaki pH dengesini korumak için neler yapmalıyım?
Vücutta bulunan pH değeri beslenme ile doğru orantılıdır. Dışarıdan alınan hazır gıdalar içerisinde bulundurduğu asidik yapı nedeniyle sağlıksız bireyler ortaya çıkartmaktadır. İşlenmiş gıdalar, kızartılmış gıdalar ve şeker oranı yüksek yiyecekler vücuttaki asidik yapıyı arttırmaktadır. Asidik beslenme tarzından alkali beslenme tarzına geçmek ise bireyin sağlığına kavuşması için iyi bir adımdır.
Alkali beslenmenin faydaları
Alkali beslenme; tükettiğimiz gıdalar ile vücudumuzda birikmiş olan toksinlerin dengesini koruyan bir beslenme türüdür. Vücudun pH dengesini korur, asidik yiyeceklerin aksine kilo alımı, halsizlik gibi rahatsızlıkları ortadan kaldırır. Alkali beslenme, sindirim sisteminizi düzene sokma, vücuttaki yağ oranını dengede tutma, vücuttaki iltihaplanmaları azaltma, kemik sağlığını koruma, bağışıklık sistemini güçlendirme ve güne daha enerjik başlama gibi olumlu faydalara sahiptir.
Alkali beslenme nasıl yapılır?
Alkali beslenme, içerisinde sağlıklı besin maddelerini barındırdığından sağlığı olumlu yönde etkileyici bir beslenme çeşididir. Bu sebeple işlenmiş gıdalardan ve hamur işi yiyeceklerden uzak durulmalı, mümkün olduğunca taze besinler tüketilmelidir. Yiyecekler olabildiğince çok çiğnenerek ağızda parçalanmalı, mideye o şekilde iletilmelidir. Alkali beslenmede bir önemli konu da yağ kullanımıdır. Yiyecekler içerisine soğuk sıkım zeytinyağı, ceviz veya balık yağı gibi sağlıklı yağlar katılarak tüketilmelidir. Asitli ve kafein içeren içeceklerden uzak durulmalı, mümkün olduğunca pH değeri yüksek sular tüketilmelidir. Besinlerin pişirildiğinde içinde bulunan birçok yararlı mineral yok olduğu biliniyor, bu sebeple mevsiminde hazırlanan taze yiyecekler mümkün olabildiğince çiğ tüketilmelidir.
Alkali beslenmenin zararları nelerdir?
Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nün araştırmalarına göre alkali diyeti kan PH seviyesinde değil, idrar PH değeri üzerinde farklılıklar yapmaktadır. Alkali diyetin uzun vadeli etkileri üzerine yapılmış araştırmalar yoktur. Ancak bu beslenme planında besin kısıtlamasına gidildiği için vücut için gerekli yağ asitlerinde eksiklikler görülebilir. Özellikle protein kaynağı olan kırmızı et, balık ve tavuk etinin tüketimi sınırlandığı için vücutta kas kaybı, demir, fosfor, B12 vitamini, Omega-3 yağ asidi gibi vücut için gerekli vitamin ve minerallerin eksikliği de görülebilir. Bu yüzden uzman kontrolünde yapılmasında fayda vardır.
Neler tüketmeliyim?
Alkali besinlere örnek olarak; mevsiminde taze sebzeler, şeftali-ananas gibi meyveler, baharatlar, maden suyu, badem, bazı bakliyatlar verilebilir. Asidik besinlere ise yapay tatlandırıcılar, ay çiçek yağından rafine şeker ile işlenmiş gıdalar, tüm hazır gıdalar, et grubu, beyaz un, şarap, kola vb. asitli içecekler, abur cuburlar ve paketli yiyecekler örnek olarak verilebilir. Limon da asidik bir meyvedir, ancak tüketildiğinde alkali etkisi gösterir.