Tıbbi adı lenfoma olan lenf kanseri, lenfosit adı verilen kan hücrelerinin çoğalması, kontrolsüz büyümesi sonucu meydana gelmektedir. Lenf kanseri en sık lenf bezlerinde görülmektedir. Ancak kötü huylu lenfositler lenf bezleri dışında farklı organlarda da çoğalıp yayılabilmektedir.
Lenf kanseri belirtileri
Lenf kanseri belirtileri hastalığın çeşidine göre değişmektedir. Aynı zamanda birçok hastalığı belirtiler açısından taklit edebilmektedir. En sık görülen belirtiler aşağıdaki gibidir:
– Lenf bezlerinde şişlik – büyüme
– öksürük ve nefes darlığı
– bademciklerin şişmesi
– gece artan terleme
– yüksek ateş
– kilo kaybı (vücudunun %10’undan fazla)
– iştah kaybı
– Halsizlik
– karın bölgesinde kramplar
– kaşıntı
Lenfoma teşhisi nasıl konulur?
Genellikle lenf bezinde büyüme hissedildiğinde hekime başvurulmaktadır. Çeşitli kan tetkiklerinin ve radyoloji tetkiklerinin yanı sıra ayırıcı tanının konması nihai olarak lenf bezi biyopsisi ile olmaktadır. Biyopside alınan parçada lenfoma hücrelerinin bulunması ile teşhis konulur. Ancak her lenf bezi büyümesi durumunda biyopsi yapılmayabilir. Fiziki muayene, aile öyküsü, kan tetkikleri sonrasında gerekli görüldüğünde biyopsi yapılmaktadır. Teşhis sonrası hastalığın evresinin belirlenebilmesi için kemik iliği biyopsisi ve radyolojik tetkikler yapılabilmektedir. MR, PET, Tomografi, Akciğer Grafisi gibi tetkikler evrenin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır.
Lenfoma evreleri
Hastalık 4 evreden oluşmaktadır.
1. evre: Tek lenf bezi ya da tek organda
2. evre: Diyaframın aynı tarafında birden fazla lenf bezinde
3. evre: Diyaframın her iki tarafında ve birden fazla organda
4. evre: Doku ve organlarda çok fazla yaygın
Lenf kanseri tedavisi
Lenf kanseri tedavi yöntemlerinde hastanın yaşı ve sağlık durumu, hastalığın evresi, lenfomanın çeşidi, büyüme ve yayılım hızı gibi faktörler belirleyicidir.
Kemoterapi, radyoterapi, biyolojik tedaviler, kök hücre ve kemik iliği nakilleri tedavileri hepsi bir arada ya da bazıları uygulanabilmektedir.
Lenfoma tedavisi bittikten sonra hastanın ilk 2 yıl yoğun olmak üzere 5 yıla kadar yakın takipte tutulması, hastalığın tekrar nüks etme riskine karşın düzenli kontrollerini yaptırması gerekmektedir.